‘Hayat Yükü’nün götürdükleri ve getirdikleri

Berlinale’nin Panorama seçkisinde yer alan ‘The Burdened’ (Hayat Yükü) filmi son olarak Yemen’in Oscar aday adayı olarak da seçildi. Geçtiğimiz günlerde İstanbullu izleyiciyle buluşan ‘Hayat Yükü’nde yönetmen Amr Gamal, sade ve etkileyici bir işe imza atıyor, özellikle de güçlü ve unutulmaz final sahnesiyle filmin derdine büyük bir artı puan kazandırıyor.

Bu yıl Berlinale’nin Panorama seçkisinde yer alan ve son olarak Akademi Ödülleri’nde Yemen’in Oscar aday adayı olarak seçilen ‘The Burdened’ ya da Türkçe adıyla ‘Hayat Yükü’ geçtiğimiz günlerde Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali kapsamında İstanbullu izleyiciyle buluştu.

Seçim yapmak zorunda kalıyorlar

Berlinale’nin Panorama’sından ‘Seyirci Ödülü’yle dönen ‘Hayat Yükü’nde izleyici Isra ve Ahmed’in aile hayatına odaklanıyor. Üç çocuklarıyla birlikte hayat mücadelelerine devam eden ve oldukça zorlu bir dönemden geçen aileye bir bebeğin daha eklenip eklenemeyeceğine, yaşadıkları o kararsızlık sürecine odaklanıyoruz.

Çocuklarını özel okulda okutsalar da maddi açıdan zorlu bir dönemden geçtikleri için bir seçim yapmak zorunda kalan bu aile içi dinamikleri öylesine yalın ve gerçek ki film boyunca Isra ve Ahmed’in gerçek hayatta da evli olduklarını düşünmemek bir hayli zor.

Abeer Mohammed’in performansı sade ve güçlü

‘Hayat Yükü’nün en büyük artıları arasında elbette Abeer Mohammed’in olağanüstü perfomansı ilk sırada yer alıyor. Başından sonuna benzerlerine sık rastlayacağımız, ataerkil sistem içerisinde hem bir kadın olarak hem de bir anne olarak ona koyulan çerçeveler içinde dik ve gururlu bir ton yakalamaya çalışan ve savaşında bir hayli başarılı olarak anlayışlı ama son tahlilde “Hayır!” demesini de bilen ‘çaktırmadan güçlü’ bir karakter olan Isra öylesine bir şekilde seyirciye aktarılmış ki Abeer Mohammed haricinde herhangi bir başka aktrisin filmdeki duyguyu bu denli net aktarabilmesi pek de mümkün olamazmış.

Çarpıcı finaliyle doruk noktaya taşınıyor

Benzer şekilde yönetmen Amr Gamal’ın kendini pek de hissettirmeden 91 dakika boyunca kritik noktalardaki sakin tutumu da takdiri hak eden bir diğer kısım. Amr Gamal, koca filmi ‘sıradan bir kürtaj hikâyesi’ olmanın çok daha ötesine taşımış.

Gamal’ın seçimleri öyle başarılı ki film hem tempo olarak hem de oyunculuklar açısından adeta su gibi akıp gidiyor, gücünü sadeliğinden alarak izleyiciye başta birey olmaya dair birçok soru işareti ekliyor. ‘Hayat Yükü’nün en büyük artı puanlarından biri olan bu sadelik ve senaryonun kusursuz ilerleyişi çarpıcı finaliyle de adeta doruk noktaya ulaşıyor.

Bebek ve fedakarlık

Filmin en güçlü sahnesi olan final anı gerçekten de hem çok şık hem de oldukça sanatsal. Ki zaten afiş de tam olarak bu finaldeki araba sahnesinden seçilmiş. Erkek direksiyon koltuğunda, kadın yalnızca dışarıdan izliyor ve ‘yardımcı’ pozisyonda. Halbuki arkada 2’si erkek 1’i kız 3 çocuk birlikte, yan yana ve eşit aralıklarda daha doğrusu yakınlıklarda. Bunun da haricinde aralarında bir iletişim var. Ki o iletişim belki anlaşmazlığı da doğuruyor ama son tahlilde iletişimin olması olası bir ‘mesafe’nin de önüne geçiyor.

Bunların haricinde elbette Isra’nın ve dolaylı yoldan Ahmed’in o çocuklara ‘özgürlük alanı’ sunabilmek adına yapmış oldukları fedakarlık bir bebek metaforu üzerinden izleyiciye aktarılsa da burada kastedilen bebeğin yalnızca bir ‘nazar boncuğu’ndan ibaret olmadığı da ortada.

Her nesil bir öncekine gerekli eklemelerde bulunuyor

Her yeni nesil, bir öncekine göre önemli ve gerekli eklemelerde bulunuyor. Teknoloji geliştikçe, gençler özgürleştikçe ve bireyselleştikçe çeşitli negatif unsurlara rağmen yine de son tahlilde en doğrusu bulunuyor. Dünya doğru bir yer olsaydı bunca savaş yaşanır mıydı geçmişte mesela? Ya da 2023’te, üstelik de yanı başımızda hâlâ sıcak savaşlardan bahsetmek dahi henüz dünya vatandaşı olarak çok da ulaşamadığımız noktayı bizlere vurguluyor.

Bu uğurda birçok hayat, ya da Abeer ve Ahmed gibi sıkışıp kalan çiftler dönemin çerçevesinde bazı noktalarda seçim yapıyor. Ancak nesiller ilerledikçe, yıllar geçtikçe, yeni nesiller daha bireysel ve özgürlükçü oldukça aslında bu sorunlar da elbette başka problemler yaratsalar da yine de acının paydada biriken yığını daha aza dönüşüyor.

‘Seni özgürlüğünden alıkoyan ne?’

Fakat tüm bunların idrakında olunması için evet maalesef direnmemek ve ilerlemek gerekiyor. “Seni özgür bir birey olmaktan alıkoyan her ne ise bir daha düşün” diyor yönetmen aslında.

‘Hayat Yükü’, derdini en şık ve sanatsal şekilde anlatan, son sahnesiyle izleyiciye önemli bakış açıları kazandırabilecek adeta bir tablo gibi. Akademi Ödülleri’nde en kötü ihtimalle 15 filmlik uzun listeye kalmaması büyük bir ayıp olur.

 

twitter.com/mayksisman
instagram.com/mayksisman
youtube.com/mayksisman
[email protected]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Deneme bonusu veren siteler
esenyurt escort
erzurum escort
avcılar escort
esenyurt escort
beylikdüzü escort
istanbul escort
istanbul escort
bahçeşehir escort
bakırköy escort
şirinevler escort
şişli escort
esenyurt escort
avcılar escort
Pendik Escort
Deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren siteler
deneme bonusu veren siteler
ultrabet
denizli escort
pendik escort
footer link satın al
tanıtım yazısı satın al
backlink satın al
bonus hunt
betmarlo
egt oyna
pragmatic slot oyunları
barn festival
dog house megaways
betibom
sweet bonanza
tombala oyna
aresbet
wild west gold oyna
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
diyarbet
markaj giriş
sweet bonanza
sugar rush
diyarbet
diyarbet
diyarbet
gates of olympus oyna
big bass bonanza oyna
trwin
diyarbet
diyarbet
casipol
casipol
casipol
betingo
egt oyna
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
casipol
aviator oyna
aviator giriş
tombala