Eğitim-İş Sendikası, Erenköy Kız Lisesi’nde din öğretmeni olarak görev yapan ve kanuna aykırı bir şekilde, aynı zamanda işyeri temsilcisi olan Mustafa Sağer’e ‘okul değişikliği’ cezası verilmesi üzerine bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında çok sayıda öğrenci ve veli Sağer’e destek verdi.
Sağer’e sınıfta söylediği iddia edilen ‘başörtüsü gereksiz’ ifadesinden ve ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçlamasından ötürü 3 kere ceza verilmiş ve görev yeri değişikliği cezası da uygulanmıştı.
“ÖĞRETMENİMİZ ATATÜRKÇÜ, ONU GERİ İSTİYORUZ”
Cumhuriyet’e konuşan Mustafa Sağer’in öğrencileri ise söz konusu soruşturmaya gerekçe gösterilen ifadelerin doğru olmadığını belirtiyor. Öğrenciler “Öğretmenimiz Atatürkçü bir öğretmen. 3 veli ve öğrencinin şikayeti doğrultusunda öğretmenimiz haksız yere okuldan sürgün edildi. Ben ve arkadaşlarım öğretmenimizi geri istiyoruz. Biz bu yapılan cezalandırmanın haklı olduğunu düşünmüyoruz. Biz bu haksızlığa boyun eğmiyoruz. Öğretmenimizi geri istiyoruz. Her şey sınıfımızdan bir öğrencinin şikayetiyle başladı. Ona yakın olan diğer 2 öğrencinin şikayetiyle devam etti. Bizim de ifadelerimiz alındı. İfadelerin hepsi toplandığında, bu ifadelerin çoğu öğretmenimiz hakkında olumlu olmasına rağmen diğer ifadeler göz önüne alındı ve öğretmenimiz cezalandırıldı” şeklinde konuştular.
“ASILSIZ İHBARDA BULUNULMUŞTUR”
Sendika adına basın açıklamasını okuyan Eğitim-İş Sendikası Genel Sekreteri Cengiz Sarıyer de şu ifadeleri kullandı:
“Öğretmenimiz sırf Atatürkçü, ilerici bir eğitimci ve Eğitim-İş’li olduğu için proje okulundan mesnetsiz ve yasal dayanaktan yoksun gerekçelerle görev yeri değiştirilmek suretiyle sürgün edilmiştir. Öğretmenimiz hakkında okul müdürünün güdümünde hareket ettiği düşünülen 3 veli, noktasında virgülüne kadar her şeyle aynı olan şikayet dilekçeleri hazırlamış ve bu dilekçelerde öğretmenimizin söylemediği bazı sözlerle ilgili asılsız ihbarda bulunulmuştur. Hangi ders ve saatte söylendiği bile belirtilmeyen bu dilekçelerde Mustafa öğretmenimizin başörtüsünün gereksiz olduğunu ve okul müdürünün görev süresi dolduğunda kutlama yapacağını söylediği iddia edilmektedir. Öğretmenimize bu kumpası kuranlar bu vasıfsız iddiaların yetersiz olacağını düşünmüş olacak ki bir kumpas klasiği olarak suçlamalarına cumhurbaşkanına hakareti de eklemeyi unutmamışlardır.
AYNI SORUŞTURMADAN 3 CEZA!
Öğretmenimize aynı soruşturmadan 2 uyarı cezası ve bir de kademe ilerlemesinin durdurulması cezası verilmiştir. Aynı suçtan 3 ceza verilmesi hukuki dayanaktan yoksundur, kabul edilemez. Üstelik bu haksız disiplin cezalarının altına öğretmenimiz hakkında yer değişikliği istendiği notunun da yer aldığı öğretmenlere karşı partizan tutumuyla ünlü olan okul müdürü Saadet Berna Ocakcıoğlu tarafından da eklenmiştir. Yakın geçmişte bazı velilerin okula siyaset soktuğu gerekçesiyle tepki gösterdiği, daha önce Eğitim-Sen’li bir öğretmeni benzer bir yöntemle haksızca sürgüne eden bu okul yöneticisi Mustafa öğretmenimizi mağdur etmeyi adeta kendine görev edinmiştir.
“ASIL PROJENİZİN LAİK EĞİTİMİN FESHİ OLDUĞUNU BİLİYORUZ”
Öğretmenimizin savunma hakkı hiçe sayılmıştır. Buradan sesleniyoruz. Atatürkçü ve aydın öğretmenlerden duyduğunuz rahatsızlığın temelinde laikliği hazmedemiyor oluşunuzu biliyoruz. Eğitimi gericileştirme politikanızı ağız tadıyla sürdüremiyor olmanızın tek adresi olan Eğitim-İş’lileri, gericilik laboratuvarı olarak kullandığınız proje okullarında neden istemediğinizi, asıl projenizin laik eğitimin feshi olduğunu da biliyoruz. Siz görecek ve bileceksiniz ki başöğretmenimizin eğitim neferlerini böyle faşizan yöntemlerle yıldıramayacaksınız. Mustafa Sağer öğretmenimizin yanındayız. Hiçbir eğitim emekçisini uyduruk kumpaslara yem etmeyeceğiz. Sendikal örgütlenme hakkımızı baltalamanıza izin vermeyeceğiz. Bu haksızlığa karşı topyekun bir hukuk savaşı vereceğiz. Gericilere verdiğimiz rahatsızlıktan ötürü sendikamızdan gurur duyuyoruz.”