Ege, haftalardır beşik gibi sallanıyor.
Yunanistan’da panik var.
Deprem fırtınasından, hatta yanardağ patlamasından korkulduğu için adalar boşaltılıyor.
AFAD, alarmda…
Deprem ve Risk Azaltma Genel Müdürü Prof. Dr. Orhan Tatar, dün Muğla’da yaptığı açıklamada, bölgede 2 bine yakın sarsıntının meydana geldiğini söyledi.
Beşi beş büyüklüğünde.
Beş yıl önceki İzmir depreminde 117 yurttaşın can verdiği hesaba katılırsa vaziyet, Türkiye için de endişe verici.
Tatar’ın bu açıklamaları yaptığı Muğla, birinci derece deprem bölgesi…
Deprem Muğla’yı vurduğu takdirde yıkılması kesin olan binalardan ilki, Menteşe Devlet Hastanesi olacak.
Kehanette bulunmuyorum.
Devletin resmi raporlardan aktarıyorum.
Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu’nun ön inceleme raporuna göre 2018’de kapatılan Menteşe Devlet Hastanesi, siyasi baskı yüzünden bir yıl sonra açıldı.
Üç binasından ikisinin acilen yıkılması, birinin güçlendirilmesi gerektiği yönündeki tahkik raporu sümenaltı edilerek, seçim için faaliyete sokuldu. Bu gerçek bilinmesine rağmen Menteşe Devlet Hastanesi, halen faal…
Hemşire Gül sayesinde
Adından defalarca söz ettiğim Hemşire Abdullah Gül olmasaydı Menteşe Devlet Hastanesi’ndeki skandalı belki de hiç öğrenemeyecektik.
Gül, 6 Şubat’tan önce Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hemşireydi. Eşi Asiye, şehir merkezindeki ek binada görevliydi.
6 Şubat’ta ek bina yıkıldı ve Asiye Gül dahil sekizi hemşire 72 can gitti.
Eşini kaybeden ve çalıştığı hastanenin yoğun bakım servisinde 80 hastanın ölümüne şahit olan Abdullah Gül, 6 Şubat’tan sonra Muğla’ya yerleşti. Birlik-Sağlık-Sen temsilcisi olan Gül, Muğla Halk Sağlığı Laboratuarı’na tayin oldu.
Hastane bir süre kapatılmış ve tekrar açılmıştı.
Günlendirme için ayrılan 800 bin TL ödenek de boya badanada kullanılmıştı.
Hemen dilekçe verdi.
Sonuç alamayınca suç duyurusunda bulundu.
Dönemin Muğla İl Sağlık Müdürü İskender Gencer, eski Destek Hizmetleri Başkanı Özden İşler ve Başkan Yardımcısı İsmail Rüştü Baş hakkında soruşturma açıldı.
Savcılık izni için valiliğe başvurdu.
Seçim vaadi
Valiliğin yaptığı ön incelemeye göre Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi, yeni binasına taşınınca eski hastane atıl hale geldi.
Sağlık Müdürlüğü, “Eski yerleşke Muğla merkezde bulunduğu, ilçeler ve köylerden ulaşımın kolay sağlandığı, il merkezinde hastane ihtiyacı olduğu” için atıl binada hastane yapılmasına karar verdi.
Halbuki asıl gerçek bu değildi.
2018’de cumhurbaşkanlığı seçimi vardı.
AK Parti, Menteşe Devlet Hastanesi’ni seçimlerde vaat olarak masaya sürmüştü.
Dönemin AK Parti Muğla Milletvekili Yelda Erol Gökcan, “Esnaflarımız, eczacılarımız ve vatandaşlarımızın beklediği bir talep” diyordu.
Atıl binaların depreme dayanıklı olup olmadığı yönünde rapor alınması kararlaştırıldı. Sıtkı Koçman Üniversitesi’nden 2 Şubat 2018’de rapor istendi. Ancak bu rapor beklenmeden, atıl binalarda 125 yataklı hastane açılması için 12 Şubat 2018’de Sağlık Bakanlığı’ndan talepte bulunuldu.
Bakanlık 10 Mayıs 2018’de geçici ruhsat verdi.
Üniversitenin deprem tahkik raporu 13 Eylül 2018’de müdürlüğe sunuldu. Raporda, iki binanın depreme dayanıksız olduğu ve acilen yıkılması, üçüncüsünün güçlendirilmesi gerektiği belirtiliyordu.
Ancak “rapora istinadan herhangi bir işlem yapılmadı.”
Menteşe Devlet Hastanesi, 15 Mayıs 2020’de hizmete başladı.
Bir yıl sonra, 28 Temmuz 2021’de, çağın gerekliliklerine uygun ve ihtiyacı karşılayacak şekilde 200 yataklı yeni hastane binası için talepte bulundu. Beş yıldır sümenaltı edilen rapordan ilk kez 14 Temmuz 2023’te Sağlık Bakanlığı Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü’ne söz edildi.
Gencer, İşler ve Baş, ifadelerinde “Tahkik raporunun içeriğinden haberimiz yok” dedi. Ancak geçmişte katıldıkları bir toplantıda raporu hazırlayan üniversite hocaları ile bulgular üzerine konuştukları tespit edildi.
Şu an emekli olan Gencer ile İşler ve Baş hakkında soruşturma izni verildi.
Bakanlıktan ‘Açın’ talimatı
Gencer, bakanlık yetkililerini işaret ettiği için Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu da ön inceleme yaptı. Bu kapsamda ifadeler alındı.
Gencer, ifadesinde, skandalı ifşa etti.
Hastanenin yıkılma riski rağmen siyasi baskıdan ötürü açıldığını itiraf ederek, şöyle dedi:
“O dönem siyasi ve sosyal baskılar hastanenin açılması nedeniyle fazlasıyla bulunmaktaydı. Hatta Cumhurbaşkanımızın mitingde Menteşe Devlet Hastanesi’nin açılacağı yönüde beyanları bulunmaktadır. Bakanlığın hastaneye herhangi bir inceleme ya da müdürlüğümüze işlemlerle ilgili yazı göndermemesine rağmen açılış ruhsatı göndermiş olması, bakanlıktaki yetkililer tarafından hastanenin faaliyete geçirilip geçirilmediğinin sürekli sorgulanması ve faaliyete geçirilmesi noktasında talimatlarının bulunması, başta eski AK Parti Milletvekili Seyfi Terzibaşı olmak üzere durumu iyi vatandaşların maddi ve manevi desteği ile birçok tadilata katkıda bulunarak… hastane faaliyete geçmesi için üzerimizde baskı unsuru oluşturmuştur. Üzerimizde hastanenin açılması için siyasi, sosyal ve bakanlığın yoğun baskısı vardı.”
‘Uzun süre hizmet veremezdi’
Eski Destek Hizmetleri Başkanı Özden İşler, Gencer’i suçladı.
Gencer’e “Tahkik raporu beklenip de ruhsal talebinde bulunulsaydı” dediğini belirterek, şöyle konuştu:
“Ancak kendisi hastanenin açılmasını engelleyeceğimi düşünerek, ‘Seni basına veririm, halkı ayaklandırırım’ dedi. Yerel basın ve halk büyük beklenti içerisindeydi. Üzerimizde hastanenin hemen faaliyete geçmesi yönünde baskılar vardı.”
Kamu Hastaneleri Hizmetleri Başkanı Dr. Esin Balaban da “Hastanenin mevcut durumu ile uzun süre hizmet vermesinin mümkün olmadığı belliydi. Birçok sıkıntı, açıldıktan sonra meydana geldi. Bir yılı geçmeden ihtiyacı karşılamadığı gerekçesiyle yeni hastane yapılması talebi bakanlığa iletildi” dedi.
Hem çalışan hem de hasta için riskli
Sağlık Bakanlığı raporunda, Sıtkı Koçman Üniversitesi tarafından 13 Eylül 2018’de sunulan deprem tahkik raporunun 14 Temmuz 2023’e kadar bakanlığa sunulmadığı ifade edildi. Gençer, İşler ve Baş’ın da bulunduğu toplantıda raporun üniversite hocalarıyla konuşulduğu, içeriğinden haberdar olmadıkları yönündeki savunmanın gerçeği yansıtmadığı ifade edildi. Deprem tahkik raporu için hizmet alıp ödeme yapıldığı halde içeriğinin ne olduğunun bilinmemesinin veya sorgulanmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu vurgulandı. Hastane açılması talebinin İl Sağlık Müdürlüğü’nden geldiği, talebe istinaden geçici ruhsat verildiği ifade edildi.
Rapordan:
“Muğla’nın birinci dereceden deprem bölgesinde olması nedeniyle Menteşe Devlet Hastanesi’nin mevcut durumu ile hizmete devam etmesinin hem çalışan hem de hasta sağlığı açısından risk teşkil ettiği deprem tahkik raporları ve Bakanlık Sağlık Yatırımları Genel Müdürlüğü görevlilerince düzenlenen raporlardan anlaşılmaktadır.”
Hastane halen açık
Bu arada, mevcut Menteşe Devlet Hastanesi’nin arazisi içerisinde 200 yataklı hastane yapılması 2023 yılında yatırım planına alındı.
Eski hastane ise faaliyetine devam ediyor.
Cezaevindeki astrolog: Öngörümü paylaştım
Galiba Türkiye’de ilk kez bir astrolog siyasi tahmininden ötürü tutuklandı. Astrolog Hilal Saraç, geçen hafta Erdoğan ve Bahçeli’nin sağlık durumu hakkında tahminde bulunduğu için cumhurbaşkanına hakaretten bir haftadır tutuklandı.
Saraç, 8 Şubat’ta İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda alınan ifadesinde, astroloji ve fal üzerine çalıştığını, geçimini bu şekilde sağladığını kaydederek, şunları söylüyor:
“Astroloji ile uğraştığım için zaman zaman sosyal medya hesabımda siyasiler hakkında da öngörülerde bulunmaktayım. Bahçeli hakkında daha önceden yapmış olduğum paylaşımlarda sağlık sorunu yaşayacağı öngörüsünde bulunmuştum. Olay tarihinde yapmış olduğum paylaşım aynı şekilde sağlık durumuna ilişkindir. Suç içeren herhangi bir unsur olduğunu düşünmüyorum. Sadece sağlık durumu ile alakalı kişisel fikrimi ve astrolojik değerlendirmemi yapmıştım.”
Cumhurbaşkanına hakaretten tutuklanan Zuhal Masat’ın paylaşımını retweet yaptığını kabul eden Saraç, “Daha sonra yanlış anlaşılabilir diyerek sildim. Bu retweetimle aslında cumhurbaşkanına hakaret edilemeyeceğini ifade etmeye çalıştım. Masat’ın tutuklanmasının doğru olduğu şeklinde yaptığım özet bir değerlendirmeden cumhurbaşkanına hakaret suçu işlemedim.”
Saraç, öngörü veya tahmin adı altında siyasi öfkesini yansıtmış olabilir.
Bu ayıplanabilir, kınanabilir.
Ancak suç olarak değerlendirilemez.
Özgür Özel’in ayağının kırılmasına ilişkin utanç verici iftiralara kayıtsız kalan yargının, bir astrologu Bahçeli’nin sağlık durumu ilgili kaba saba yorumundan ötürü tutuklaması, lidere göre, partiye göre hukuk uygulamaktır.
More Stories
Almanya’da yüzlerce Neonazi sokaklarda yürüdü
25 yıl kesinleşmiş hapis cezası bulunan hükümlü yakalandı
Konya Karatay’da hobi bahçeleri için kura zamanı