23 Şubat 2025

Güncel Haber Sitesi

Eğitim, Sağlık, Ekonomi, Teknoloji Haber Sitesi

Celal Şengör ile Suat Kılıç arasında ‘dini’ gerilim

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç Halk TV'de Kürşat Oğuzun sunduğu ROTA programına katıldı. Burada gündeme dair çeşitli açıklamalar yapan Suat Kılıç'a Celal Şengör'le yaşadığı tatsızlık sorulunca Kılıç yaşadığı hadiseyi şöyle ...

Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç Halk TV’de Kürşat Oğuzun sunduğu ROTA programına katıldı.

Burada gündeme dair çeşitli açıklamalar yapan Suat Kılıç’a Celal Şengör’le yaşadığı tatsızlık sorulunca Kılıç yaşadığı hadiseyi şöyle anlattı:

“AHMAKÇA BİR TARTIŞMA”

“Haliç Kongre Merkezi’nde bir programda, oturumlardan birine ben de davetliydim. Yeniden Refah Partisi Siyasi İşler Başkanı olarak, CHP Genel Sekreteri, İYİ Parti Genel Sekreteri ile bir oturumda, Necati Özkan’ın moderatörlüğünde konuşacaktık.

Öncesinde bekleme odasında beklerken içeriye Fatih Altaylı ve Celal Şengör gelip oturdular.

Fatih Bey’le muhabbete tutuştuk, muhabbet beşeri ve ilahi sistemler konusuna geldi ve konu buraya gelince Celal Şengör oturduğu yerden “Haşa, Allah yok” dedi. “Siz neyi tartışıyorsunuz, olmayan bir şeye göre ahmakça bir tartışmanın içine giriyorsunuz. Bakıyorum, okumuş yazmış insanlar olmayan bir şeye varmış gibi inanıyorlar.”

Ben Şengör’e itiraz ettim: “Ben burada inanmış bir insan olarak bulunuyorum ve bu sözlerini doğrudan bana yönelik, inancıma yönelik, rabbime yönelik bir saldırı olarak görüyorum. Sözlerinizi lütfen kesin ve özür dileyin.”

“AYDIN KAYMASI DİYORUZ”

İnatla ve ısrarla sözlerine devam etti. Ben de ayağa kalkıp yanına kadar gittim, inançsızlığından rahatsız olmadığımı, kendisine yakışan formda aslında inançsızlık ve imansızlık olduğunu ama benim inancıma saygı duymanın da kendisi için bir görev ve ödev olduğunu hatırlattım.

Medya tartaklama şeklinde yansıdı ama ben bundan kendimi tenzih ederim, öfke yönetimini bilen bir siyasetçiyim. Fatih Bey sağ olsun, araya girip yatıştırıcı bir şekilde, “Büyütecek yönde yaklaşım içinde olmayın” diyerek ikimizi de uyardı. Altaylı, profesöre dönerek: “Sayın Bakan, sizin inançsızlığınıza saygı duyarken, siz niye onun inancına saygısızlık ediyorsunuz?” şeklinde. Konu böylece tatlıya bağlandı. Deyim yerindeyse acı bir hadise. Maalesef buna “aydın kayması” diyoruz, aydın yabancılaşması.

Bu devletin kendi müesseselerinde okuttuğu bir insanın kendi toplumuna ve toplumun ruh köküne, inancına bu kadar yabancılaşması, inançsız olabilir ama inançsız insanlara karşı bu kadar ahlaksızca yabancılaşması ve kopması gerçekten dramatik bir durumdu. Ondan dolayı çok üzgünüm, keşke böyle bir şey yaşanmasaydı.”