“`html
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, 5 Şubat tarihinde Ankara’ya önemli bir ziyaret düzenleyecek. Bu ziyarette, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Suriye ve İsrail meselelerini ele alacak.
Steinmeier, 2 Şubat’ta başlayacak olan Ortadoğu turu geri dönüş yolunda Türkiye’de kısa bir durak yapacak.
Öncelikle 2 Şubat’ta Suudi Arabistan’a, ardından 4 Şubat’ta Ürdün’e gitmesi planlanan Steinmeier, 5 Şubat günü öğleden sonra Ankara’ya ulaşmayı hedefliyor.
Almanya Cumhurbaşkanı’nın akşam saatlerinde Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yüz yüze bir görüşme yapması ve hemen ardından Türkiye’den ayrılması bekleniyor.
Türkiye ve Ürdün ziyarete dahil edildi
Steinmeier’in aslen Kasım ayında gerçekleştirilmesi planlanan Suudi Arabistan seyahati, Almanya’daki koalisyon hükümeti krizinden dolayı ertelenmişti.
23 Şubat’ta yapılacak erken seçimlerden önce Steinmeier, yurtdışı temaslarını hızlandırarak Suudi Arabistan ziyaretinin yanı sıra Ürdün ve Türkiye’yi de programına dahil etmek istedi.
6 Şubat’taki depremlerin yıl dönümü dolayısıyla Erdoğan’ın programı yoğun olsa da, 5 Şubat akşamında bir araya gelme konusunda mutabık kalındı.
Kısa ziyaretin sebepleri: Suriye ve Gazze
Steinmeier’in Ankara ziyareti, Almanya’nın erken genel seçim sürecinde yaşanan siyasi belirsizliklerin ortasında gerçekleşiyor. Geçtiğimiz yıl Nisan ayında Türkiye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştiren Steinmeier, bu kez Ortadoğu’daki kritik gelişmeler hakkında Erdoğan ile doğrudan görüşmeyi arzuluyor.
Diplomatik kaynaklar, Steinmeier’in Suriye ve İsrail konularını mercek altına alacağına dikkat çekiyor. Berlin, Gazze’deki ateşkesin devamı ve tüm esirlerin serbest bırakılması konusuna büyük önem veriyor. Aynı şekilde, Suriye’de barış ve istikrar sağlamanın gerekliliğini de vurguluyor.
İki ülkenin, hem Suriye’deki hem de Gazze’deki siyasi istikrar açısından önemli roller taşıdığı belirtiliyor ve aralarındaki gerilimin artmaması gerektiği üzerinde duruluyor.
Alman yetkililer, Türkiye’nin bölgedeki stratejik önemini vurgularken, Erdoğan’ın ileride atacağı adımların da dikkatle izleneceğine işaret ediyor.
Steinmeier’in Erdoğan ile yüz yüze görüşmesi, iki ülke arasındaki işbirliği için kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu buluşma, Almanya’nın politika hedeflerinin sürdürülebilirliği açısından önemli sayılırken, Erdoğan’ın vizyonu hakkında da bilgi edinme imkanı sunacak.
Suriye neden Almanya için önem taşıyor?
Türkiye destekli HTŞ’nin Şam’ı ele geçirmesi ve Esad rejiminin çökmesi, Suriye’deki olası gelişmeleri Almanya’nın dikkatle izlediği bir süreç doğuruyor, zira ülke en çok Suriyeli mülteciyi barındıran yerlerden biri.
Almanya’da yükselen aşırı sağın etkisiyle göç ve mülteci politikaları önemli bir gündem maddesi olarak öne çıkıyor. Almanya’daki erken seçimler öncesinde göç kaynaklı sorunların artış gösterdiği gözlemleniyor.
Bu nedenle, Almanya’nın Suriye’de siyasi istikrarı sağlamak, tüm etnik ve dini grupların katılımını içeren bir geçiş süreci oluşturmak ve Suriyeli mültecilerin gönüllü geri dönüşlerini teşvik etmek büyük önem taşıyor.
Berlin, Suriye ile ilgili olumlu gelişmelere bağlı olarak, suç işleyen ya da oturum hakkını yitiren Suriye vatandaşlarının geri gönderilmesi için işbirliği zeminleri geliştirmeyi de hedefliyor.
Bütün bu nedenlerle Ankara-Berlin arasındaki diplomatik görüşmeler yeniden hız kazanmış durumda. Çünkü Türkiye’nin belirleyeceği politikalar, sadece Suriye’nin değil, Almanya’nın siyasi geleceği üzerinde de etkili olabilir.
Almanya’nın Ankara’dan beklentileri neler?
Almanya, Suriye’nin yeniden bir şiddet ortamına sürüklenmesini önlemek amacıyla kapsayıcı bir diyalog sürecinin oluşturulmasını ve Avrupa’ya yeni göç dalgalarını tetikleyecek gerilimlerden kaçınılmasını bekliyor.
Bu doğrultuda, Almanya özellikle Suriye’de Türkiye destekli gruplar ve PKK’nın Suriye kolu olarak tanımlanan YPG arasındaki gerginliğin azaltılması için çeşitli diplomatik çabalar göstermekte.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, 20 Aralık’ta Ankara’da Hakan Fidan ile bir araya gelerek Suriye ile ilgili barış sürecini ve gerekli adımları tartıştı. Baerbock, bu görüşmede Kürtlerin güvenliğinin sağlanmasının önemini vurguladı.
Baerbock, ayrıca Suriye’nin toprak bütünlüğünü ihlal etmeden Türkiye ve komşularının güvenliğine dair yoğun görüşmeler yapıldığını belirtti.
Almanya’nın SDG’ye olan ilgisi dikkat çekiyor
Almanya, Türkiye destekli gruplar ile YPG’nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasındaki gerginliklerin azaltılması için çeşitli diplomasi trafiği yürütmeye devam ediyor.
Örneğin, Alman Dışişleri Bakanlığı Ortadoğu özel temsilcisi Tobias Tunkel, 22 Aralık’ta SDG komutanı Mazlum Abdi ile Kobani’deki gerilimi azaltma yollarını ele aldı. Tunkel, “SDG ve Türkiye destekli gruplar arasındaki gerilimin artması siviller için felaket anlamına gelir” uyarısında bulundu.
İlk haftada SDG Dış İlişkiler Sorumlusu İhlam Ahmed ile Berlin’de görüşerek, Suriye’deki gerilimin azalmasının önemine vurgu yaptı. Ayrıca Tunkel, SDG’nin Şam ile diyalog kurma taahhüdünü de memnuniyetle karşılıyor.
Tüm bu süreçlerin ardından Tobias Tunkel başkanlığındaki bir heyet, Suriye’ye, Kürt kontrolündeki bölgelere ziyarette bulundu ve SDG ile ilişkilerini güçlendirmeye yönelik adımları belirledi.
“`
